26 Aralık 2012 Çarşamba

şehir

Hürriyet Yorgan Dikimevi

Aile Kasabı, Ailenizin Kasabı 
Müessesemizde İthal Et Satılmaz

Ebru Kuaför 
Güzellik İki Adım İleride...

Bomonti civarlarıydı sanırım, tabelalarda gördüğüm şeyleri yazdım. İçim ısınmıştı. İnsanlar var... demiştim. İnsanlar yani; kusurlu, gündelik yaşamlarıyla, yaşamaya çalışan, Süper Baba'da tanıdığımız gibi mesela... Sonra rezidanslar göründü gözüme. Yani gövdelerinin bir kısmı göründü demeliyim. Taksiden, öyle oturduğun yerden göremezsin ya hani. Eğilmen, cama yapışman gerekir sonuna kadar görebilmek için. İnsanlar var... diyemedim. İnsanlar toprağa kolayca erişebilir olmalıydı çünkü. Çünkü sadece toprak üstünde olmak bile güzeldi. Belki de bunu söylemek lazımdı insanlara: Sadece toprak üstünde olmak bile güzel.

Ben Karşıyaka'daki evimizin arka bahçesini çok severdim. Ve öyle önemli ki o bahçenin yeri bende, o bahçe olmasaydı şimdiki ben bambaşka bir ben olabilirdi. Bizim arka bahçemiz. Bir arka bahçe bu kadar önemli aslında. Cadde mesela, o da bambaşka bir dünya. Oraya gidememek, bizim sokakta olmak ne demek onu öğretiyordu. Biraz büyüyünce gidebilmek de değerli oluyordu. Küçük ama envai çeşit parçası olan bir dünya vardı. Şimdiki çocuklar için bir şeyler yanlış gidiyor olmalı. Ama bilinçlerinin asla tatmadığı bir şeyin güzelliğini anlatmanın imkanı yok, biliyorum.

Süt darı geçmeli sokaktan, insan bunu duyabilmeli. Domat(es) diye bağırmalı birileri kamyonundan. Az biraz yakınlarda, kendinden daha az ya da daha çok parası olan insanlar yaşamalı. Bunlar kötü değildi ki... Çok şey öğrendik bunlardan. Ne ara sevmediğimize karar verdik? Görünmez bir tehlike aramıza girdi gireli, belki bir kere bile bunu düşünmedik.

1 yorum:

Emir Bey dedi ki...

Çok tehlikeli şeyler bahsettiklerin, her şey açık olmalı, paranoya, güvenlik, sınıf ayrımı, bunlar belli olmazsa nasıl rahat yaşayacağız? =)