Bir gün derste öğrencileriyle ilişkilerinden bahsederken, şöyle bir şey demişti: "Öğrencilerim beni danışman olarak da görürler. Sadece akademik olarak değil. Kimisi iş, kimisi de aşk hayatından bahseder bana." Belki öyle değildi ama, aşk derken bana bakıp hafifçe gülümsediğini hissetmiştim. Önüme bakıp gülmüştüm. Aşktan bahseden azınlıktan olduğum için ziyadesiyle memnundum, hala öyleyim.
Bir gün, bir konuşmamızı kaydetmiştim odasındayken. İleride ne kadar değerli olacağını bildiğim için herhalde. Şimdi dinlemeye içim elvermiyor. En samimi cümlelerle örülü... Beklemediğim bir anda kalbime saplanan sorularıyla, benim yer yer titreyen sesimle karşılaşmaya şu an hazır değilim.
-Sen çok mu seviyorsun onu?
-... Evet!
Giderken elimi yakalayıp, gözlerimin içine bakarak bir cümle etmişti. Boğazımda bir düğüm şimdi. Benden sana baba nasihati diye başlayan...
Hiçbir çıkarım olmadan, yani ne bir not ne de bir bağlantı amacı olmadan, ona yakındım. Bu sebepten ki, geçtiğimiz yıl Paris'ten en yakın arkadaşlarıma kart yollarken, aralarında Arman Hocam da vardı. Bir cümlemi az çok hatırlıyorum: Aramızdaki altmış yıllık yaş farkına rağmen, beni dinlediğiniz ve arkadaşım olduğunuz için çok teşekkür ederim.
Çok teşekkür ederim hocam. Sizin deyiminizle, hasbihalimizin tadı damağımda kaldı. Sizi en son 2012'nin Mayıs ayında, İşletme Binası'ndan çıkarken görüp arkanızdan koşmuştum. Kol kola yürümüştük Güney Meydan'da. İki çift laf etmiştik. Benden daha mı çok üzülmüştünüz o ilişkinin bitmesine? Belki de o yüzden, siz arabaya binmeden sizi öpüp, dolu dolu sarılmıştım size. Çekinmeden. Sizi son görüşüm olduğunu bilmeden. Sonrasında birkaç kez telefonda konuşmuş olsak da, bir kere daha görememiş olmanın burukluğunu taşımam işten değil şimdi. Zamanlar ve mekanlar arası, bizim bilincimizde imkansız bir yolculuğu gerçekleştirmesi için yazıyorum bu yazıyı. Sizi bir daha arayamayacak olduğum gerçeği... Sevgilerin değerini bil kızım mı demiştiniz bana? Biliyorum hocam. Büyümek, bazı şeyleri kaybetmek, her geçen gün daha iyi anlatıyor bunu bana. Sizi nasıl unutabilirim? Her şey için teşekkür ederim. Size yakın olmama izin verdiğiniz, beni merak ettiğiniz ve beni dinlediğiniz için... Bu ne kadar değerli bir şey, anlatamazdım. Anlatamamışımdır da. Ama şimdi, görebiliyorsanız bir yerlerden, anlayabilirsiniz değerini.
Huzurla, sevgiyle... Hoşçakalın.
1 yorum:
Ne kadar da şanslısın!
Yorum Gönder