3 Haziran 2014 Salı

damlalar

İşte bazen öyle pıt diye düşüverir insanın içine; sakin, zamanı bile durduracak kadar hareketsiz bir su birikintisine düşen koca bir damla gibi. Birinin toprağın altında olduğu gerçeği. Bunu hatırlatan, komik ama, tatlı pembe bir baykuş. Çantaya takılan bir rozet, hani şu keçeden yapılanlardan. O baykuş bana Güniz'i, eski bir mektup zarfı Arman Hocamı ve küçük, el yapımı bir not defteri de dedemi hatırlatan şeyler. Hepsi koca birer damla içime düşen. Güniz'i tanımasam bile... Anneciğini tanıyorum. Bugün onun doğum günü, babamın da doğum günü ve ne alaka şimdi bu cümle diyeceksiniz ama; dışarıda yaz günü yağmur yağıyor. Koskoca damlalar yeryüzüne düşüyor ve toprağın altına gidiyor. İnsan istiyor ki kuş yemler gibi daldırsın elini bir torbaya, avuç avuç selam, sevgi atsın havaya. O selamlar sevgiler binsin bir damla haziran yağmuruna ve karışsın toprağa.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Attığın yemler uçsa gitse , hiç yere düşmese , hepsi sahibini bulsa sevindirse ?