26 Ocak 2014 Pazar

Mesele sadece Torino değil hala anlamadın mı?

Yok, anladım. Torino'daki kendimi özlüyorum. Kitap yazacaksam günün birinde, Torino'daki hallerimden bol bol söz edeceğim. Artık hangi karaktere 'itelersem' kendimi...
Torino fotoğraflarıma bakarken Samara-vari bir durum yaşanıyor, tersinden. Ekrandan bu tarafa çıkmıyorum da, ekrana giriyor ve Torino'dan çıkıyorum. Geçenlerde orada severek tükettiğim şeyleri düşündüm. Süpermarketten aldığım şeylerden bahsediyorum. Gram ilginizi çekmiyor biliyorum ama paylaşacağım. Çünkü benim hala çok ilgimi çekiyor!

1- Kinder Délice


Kısa boylu buzdolabımızın üzerinden hiç eksik etmediğimiz... Hatta, o zamanlarki Fransız sevdiceğimin biz Selen'le ona gittiğimizde yiyelim diye kendi evinde de depoladığı... O 'Delis' diye okurdu, biz 'Delice'; İtalyanlar ise 'Deliçe'. 

Delicesine sevdiğimiz Délice...

2- Twinings Vanilyalı Çay




Evde ve cağnım kafemiz Mood'da hep bu çayı içerdik. Vanilyalıyım diye kandırmıyordu bizi, gerçekten de vanilyalıydı. Buradakiler gibi sadece vanilya kokmuyordu, vanilya tadındaydı da aynı zamanda... Mmmh, mis.

3- Illy Espresso

                                     

Kahveci bir insan değildim, oraya gidince oldum. Çoğunlukla cappuccino içsem de evimizde de bundan vardı. Bu arada İtalyanlar çok komik Illy diyor, bunu biliyor muydunuz? iiiilly. Karşılaştığımızda hatırlatın da yapayım.


4- Vitalis Crunch Plus Ballı Bademli




Okula gitmeden önce oturur, karşılıklı yerdik Selenimle. Sadece kahvaltıya özel değil, günün her anı yemeye müsait. Ballı günler bademli geceler...


5- Abit Süt


Ev arkadaşım Selen'in babasının isminin Abit olması ile İtalya'da Abit diye popüler bir süt ve süt ürünleri markası olması arasındaki garip bağ bizi her zaman şaşırtmıştır.


5- Mulino Bianco Pan di Stelle




Abit markalı süte bana bana yediğim, kapağındaki resmi içten içe çok sevdiğim kurabiyemsi.


6- Selex Meyve Suları


Tatlı içecek ve yiyeceklerde ayarı tutturamayan bir insan olarak lıkır lıkır, art arda içtiklerim. Aslında markasını bir türlü hatırlayamamıştım ama fotoğrafların arasında bunu buldum şans eseri. 


7- Barilla Spaghetti no5


Chanel no5'ten daha başarılı tek no5. Zamansız bir klasik.


8- Barilla Basilico Makarna Sosu


Yukarıdaki no5'in kardeşi. Dolabımızdan eksik etmedik, neredeyse hiç birbirinden ayırmadık.

9- Parmigiano Grattugiato (Rendelenmiş Parmesan Peyniri)


Bu da üçüncü kardeş. Dök Allah...


10- Sarımsak Tozu

Sanırım yediğimiz her şeye attık bundan. Patates kızartması ile başlayıp makarnadan, risottodan devam ettik. Türkiye'de granül şeklinde buldum ama bunun kadar güzel olamadı hiçbir zaman.

11- Herbal Essences Şampuan


Türkiye'den neden gittiğini anlayamadığım. Kokusu da şişesi de müthiş olan.

12- Yves Rocher Jardins du Monde Duş Jelleri


Türkiye'den daha uygun fiyatlıydı Yves Rocher ürünleri. Selen de ben de bunlardan kullanıyorduk. Burada da vitrinde gördükçe Torino'daki banyoyu hatırlıyorum, kokusunu alıyorum. Bir duş jeli şişesi, içimde özlem fırtınaları koparıp anı sellerine yol açabiliyor. Bilerek buradan almıyorum, fazlaca Torino'ya özgüydü bunlar... Benjamin'in banyomuza girip çıktıktan sonra ''Do you know what 'jardins du monde' means?'' deyişini hatırlıyorum. Sanki şimdi burada da alsam bunlardan, o anıdan o şişeyi çekip alacak ve o anıyı bozacakmışım gibi geliyor. Bu duş jelleri sanki sadece Torino'da kullanılmalı, orada kalmalı...



Torino'daki minicik evimizde karanlıkta saklambaç bile oynamıştık, ne tasasızlık yarabbi... Buraya saklanmıştım da hiçbiri bulamamıştı beni. Hah, hazır televizyon da varmış şu fotoğrafta; ben burdan girip o televizyondan bir Samara çıkışı yapayım bari... 


Hiç yorum yok: