24 Nisan 2013 Çarşamba

ince belli mevzular

Çok önemli şeyler var sanki… Ve bunların peşinden gidilirse önemsiz biri olunur. Bu önemli mi? Ama bunun önemli olduğunu düşünüyorsam, zaten önemsiz biriyimdir. Peki önemli olmak bu kadar mı önemli? Dahası, bu neyin önemi? İstiyorum ki cevabı Anadolu'nun muhtelif köylerinden Hasan Amca versin, Ayşe Teyze versin. Cevap olarak, 'gülüm sıkma be güzel canınııı' deyip mis gibi domates ve salatalıkların olduğu, ha bire çay doldurulan kahvaltı masalarına buyur etsinler. O keyifle, aslında şu hayatta bir nanenin önemi yok diye düşünürken; ekmek bandığınız zeytinyağına nane, kekik, biber eken Ayşe Teyze'ye gülün. Bir an, 'Hayatı çok mu seviyorum yoksa?' sorusu geçsin akıllardan.

Köyde edilen kahvaltılar diliyorum hepimize. Tanımadığınız o Ayşe Teyze ağzınıza tereyağlı ballı ekmek sokuştursun inşallah. Yemezseniz, gerçekten kırılmış bir Ayşe Teyze kalbi bulun karşınızda; dayanamayın, götürün lokmaları. Kahvaltı bitti sanın, pişi gelsin; kalkamayın masadan, boşverin düğmenizi açın. Sonra geriye yaslanıp oh deyin, gökyüzüne bakın gerinin. Kahvaltı masanızın yanından arabalar, valeler geçmesin. Kaç çay içtim diye düşünmeyin; kahvaltı sonrası salıncakta uzanmış sallanırken koyuverin bilmem kaçıncı çayınızı yere. Karıncalar yol yapıp geçsin yanından. Şekerli içiyorsanız çayı -şekersiz için gerçi- karıncaları buyur edin boş bardağın dibine. Onlara geçsin ziyafet sırası. Sonra masadaki Hasan Amca'ya sorun saati bakalım, güneşe baksın söylesin size: 'Şekerleme saati.' O, elinde Ayşe Teyze'nin akşama pişireceği barbunyaları ayıklayadursun; siz güle güle uyuyun.



3 yorum:

Adiguzel dedi ki...

:=)Çok güzel bir yazı olmuş.Ellerine sağlık kendimi o atmosferde hissetmemi sağladın :)

Emir Bey dedi ki...

Çizmeyip çizdirmen!

Melisina dedi ki...

cizemiyor olabilir miyim? :)