21 Temmuz 2010 Çarşamba

kalp şeklinde sürprizler

Geç bile geliyor bu yazı. Geçen hafta yaşadığım harikulade bir şeyi anlatacağım şimdi. Ortaokulda yan sınıfımda olan, aynı serviste olduğum Neşem, Facebook'tan bir mesaj göndermiş. Şaşırdım açıkçası, hiçbir zaman çok yakın olmamıştık onunla, servis muhabbetini aşmamıştı arkadaşlığımız. Galiba doğumgünlerinde 'duvar'a yazmak dışında da pek münasebetimiz olmadı yıllardır. Mesajında, blogumu okuduğunu ve yazmaya devam etsem ne güzel olacağını, böylece kendisinin de okuyacağını söylüyordu. Öyle hoşuma gitti ki! Biraz konuştuk ve ev adresimi istedi, bana bir şey göndermek istemiş canı. Daha da şaşırdım ve epey de heyecanlandım doğrusu. Böyle şeylere aşığım çünkü. Böyle şeyler derken; sıradan olmayan, herkese olmayacak, herkesin yapmayacağı ve katıksız, içten şeylerden bahsediyorum. İki gün sonra, adresime gerçekten de Neşem'den bir kargo geldi. Üzerinde de dünyanın en tatlı notu:

Meliscim umarım beğenirsin! Yazdıklarını okuyunca sana bir şey yapmak istedim :) Seni kendime yakın hissettim birden :) En yakın zamanda görüşmek dileğiyle!

Neşem :)

İçinde de ev yapımı kalp şeklinde kurabiyeler! İnsanın mutluluktan dudaklarını ısıra ısıra, kendini gülümsemekten alıkoyamadığı haller vardır ya; heyecan dolu. Gerçekten, hayatımda aldığım en özel hediyelerden biriydi bu. Mutlu oldum, birden. Ve uzun sürdü mutluluğum; kurabiyeleri her yiyişimde, evime gelen arkadaşlarıma kurabiyelerin ve o notun hikayesini her anlatışımda.. Sebepsiz, içten gelen küçük bir jest çok şeye yeter hayatta; bir söz ya da bu hikayedeki gibi kalp şeklinde kurabiyeler. Çok zor değil aslında mutlu olmak, birini mutlu etmek. Bana bunu hatırlattı bu kız. Çok, çok teşekkür ederim Neşem. Yediğim en güzel kurabiyelerdi onlar. Eline, yüreğine sağlık.

Hiç yorum yok: