21 Mayıs 2010 Cuma

botero ve çikolata

Bugün Gamze, İrem ve Ezgi ile Botero'ya gittik. Pera Müzesi'ne. Odakule'nin ordaki ilanı göz kamaştırıyordu zaten. Dünyanın en güzel renkleri ve şişman şişman insanlar. Kolombiyalı artist, cidden çok artist. Diyor ki, 'Ben şişman insanları çizmiyorum! Alanı artırıyorum ki renkleri, biçimleri istediğim gibi, fazlasıyla kullanabileyim.' Şimdi ortamı olursa, Botero'yu 'şişman insan çizen ressam' olarak anlatan olursa, iki çift lafım olacak, ben çok artist olacağım o zaman :p

Sergiyi gezerken, istedim ki Botero çizgileri çizsin, ben içlerini boyayayım. Aynı renkleri istiyorum ben de ama, öyle pembeler kırmızılar görmedim hayatımda.

Sirk

Geçen gece bir arkadaşımın morali düzelsin diye ona Gezi İstanbul'dan en sevdiğim çikolatalardan almıştık Cansu ile. Sonra evde olmadığı için kendisine veremedim, kapısına bırakıp gidecektik hehee. Yemeyecektim aslında ama, o rafta durduğunu bile bile de.. Önce kutuyu açmayacaktım hiç.. Sonra kutuyu açıp bir tane almaya karar verdim.. Sonra, sonra.. Bitti. Hepsi bitti. Hepsini yedim. Kendime verdiğim sözleri bu derece tutamadığım iki konu var. Biri tatlı-özellikle çikolata- yememe kararı, diğeri de en az bu kadar tatlı bir şey. Yiyecek değil ama tatlı o da.

Hiç yorum yok: